İstanbul'da olaylar var. Gazeteciler haberlere bakıyor. Polis gazetecileri alıyor. Çok kişi üzgün. Gazeteciler işlerini yapıyor. Onları bırakmak istemiyorlar.
Bazı gazeteciler içeri girdi. Onlar fotoğraf çekiyor. Gazeteciler hapse girmek istemiyor. Onlar diyor ki "Biz sadece çalışıyoruz."
İstanbul'da gazeteciler zor durumda. Onlara yardım etmek istiyorlar. Herkes merak ediyor: Neler oluyor?
Polis gazetecilere gaz attı. Gazeteciler yaralandı. Onlar iyi değil. İnsanlar gazetecilere destek veriyor.
Herkes haberleri takip ediyor. Gazeteciler çalışmaya devam ediyor. Onlar özgür olmak istiyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından, Türkiye'de birçok protesto gerçekleşti. Bu protestoları haberleştiren 7 gazeteci 24 Mart'ta gözaltına alındı. Gazeteciler, "Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet" suçlamasıyla tutuklandı.
Tutuklanan gazeteciler arasında AFP muhabiri Yasin Akgül, Now Haber muhabiri Ali Onur Tosun ve Foto Muhabiri Bülent Kılıç bulunuyor. Ayrıca İBB Foto Muhabiri Kurtuluş Arı ve diğer gazeteciler de var. İzmir'de görev yapan bazı gazeteciler ise hâlâ gözaltında ve işlemleri devam ediyor.
Gazeteciler, evlerine sabah erken saatlerde yapılan baskınlarla gözaltına alındılar. DİSK Basın İş, protestolar sırasında gazetecilerin polis tarafından şiddet gördüğünü bildirdi. Bu olaylar sırasında Aposto editörü Alp Akiş de yaralandı.
Savcılık, sabah saatlerinde 70 kişi hakkında adli kontrol kararı vereceğini söylemişti. Ancak sonra karar değiştirilerek, bu kişilerin tutuklanmasına karar verildi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve DİSK Basın-İş, savcının karar değişikliğine tepki gösterdi. TGS, "Gazetecilik yapıyoruz. Bu karar talimatla mı çıktı?" diye sordu. DİSK Basın-İş de bu durumu eleştirdi ve yargının bağımsızlığı konusunda endişelerini dile getirdi.
Gazeteciler savunmalarında, işlerini yaptıklarını ve herhangi bir suç işlemediklerini söylediler. AFP muhabiri Yasin Akgül, basın kartı olduğunu ve görevini yaptığını belirtti.
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) temsilcisi Erol Önderoğlu, gazetecilere komplo kurulduğunu söyledi. Avukatlar, gazetecilerin ekipmansız ve koyu kıyafetlerle eylemlerde yer aldıkları için suçlandıklarını belirtti.
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, kanunlara uymayan yayıncı kuruluşlarla ilgili yaptırımlar uygulanacağını açıkladı. RTÜK üyesi İlhan Taşçı ise televizyon kanallarının yöneticilerine baskı yapıldığını söyledi. TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, RTÜK'ten canlı yayınları durdurmaları yönünde uyarı aldıklarını ifade etti.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasından sonra ülke genelinde başlayan protestoları haberleştiren ve 24 Mart'ta gözaltına alınan 7 gazeteci, yasadışı toplantı ve gösteri düzenlemekle suçlanarak tutuklandı.
Tutuklanan gazeteciler arasında AFP muhabiri Yasin Akgül, Now Haber muhabiri Ali Onur Tosun, foto muhabiri Bülent Kılıç, muhabir Zeynep Kuray, İBB foto muhabiri Kurtuluş Arı, Bakırköy Belediyesi foto muhabiri Gökhan Kam, muhabir Hayri Tunç ve Emek Gençliği MYK üyesi Selinay Uzuntel bulunuyor. Ayrıca, Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi üyesi Ufuk Demirbilek de tutuklananlar arasında.
BirGün yazarı Barış İnce, İzmir'de foto muhabiri Murat Kocabaş, İzmir Gazeteciler Cemiyeti üyesi Yağız Barut ve Sendika.org muhabiri Zişan Gür'ün ise işlemleri devam ediyor.
24 Mart sabahı gazeteciler, evlerine yapılan baskınlarla gözaltına alınmıştı. DİSK Basın İş, 23 Mart'ta Saraçhane'de düzenlenen mitingde BirGün muhabiri Ebru Çelik ve çalışanı Deniz Güngör'ün polis tarafından darp edildiğini açıkladı. Ayrıca, Aposto editörü Alp Akiş, polisin attığı biber gazı nedeniyle yaralandı.
Sabah saatlerinde tutulan 70 kişi savcılığa çıkarıldı. Başta 53 kişinin ifadesi alınmayacağı ve serbest bırakılacakları söylendi. Ancak daha sonra savcı kararını değiştirerek, 70 kişiyi tutuklama talebiyle mahkemeye gönderdi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve DİSK Basın-İş, savcının gazetecileri tutuklama kararına tepki gösterdi. TGS, "Bu karar talimatla mı alındı? Gazetecilerin çekimler yapmak için olay yerinde olması doğaldır" dedi. DİSK Basın-İş ise, yargının bağımsızlığı konusunda endişelerini belirtti.
Gazeteciler, savunmalarında mesleklerini icra ettiklerini ve protestolar sırasında polis tarafından çekilen fotoğraflarda kameralarının görünmediğini ifade ettiler. AFP muhabiri Yasin Akgül de "İşim gereği oradaydım, kameram fotoğraflarda görünmüyor" dedi.
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) temsilcisi Erol Önderoğlu, gazetecilere komplo kurulduğunu ve bu muamelenin kabul edilemez olduğunu belirtti. Avukatlar, gazetecilerin profesyonel ekipmanları olmadan sorgulandığını vurguladı.
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, yasadışı yayın yapan kuruluşlara yaptırım uygulanacağını açıkladı. Şahin, halkı sokağa davet eden ve devlet yetkililerine hakaret eden yayınlara karşı sert önlemler alınacağını söyledi. RTÜK üyesi İlhan Taşçı, televizyon kanallarının canlı yayınlarına müdahale edilmek istendiğini belirtti. TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, RTÜK'ün canlı yayınları durdurmaya yönelik baskı yaptığını duyurdu.