Merhaba! Bugün bir haber var. Türkiye'de yeni bir yönetmelik çıktı. Bu yeni yönetmelik sağlık alanında çalışan insanları etkiliyor. Psikologlar da bu insanlardan biri.
Yeni kurallar var. Artık psikologlar, terapi yapmak için "klinik psikolog" olmalı. Klinik psikolog olmak için yüksek lisans yapmak gerekiyor. Bu durum bazı psikologlar için zor.
Psikologlar, insanların ruh sağlığına yardımcı oluyor. Ama şimdi sadece doktorun önerdiği kişilere terapi yapabiliyorlar. Ayrıca, psikologların terapi yapmak için özel bir ruhsat alması gerekiyor.
Bu yeni kurallar, psikologlar için nasıl çalışacaklarını değiştiriyor. Bazı psikologlar bu kurallara itiraz ediyor. Daha fazla psikoloğun çalışabilmesi için değişiklikler istiyorlar.
Türkiye'de her yıl çok sayıda öğrenci psikoloji bölümünden mezun oluyor. Ancak, iş bulmak zor olabiliyor. Psikologlar, insanların ruh sağlığı için çok önemli. Bu yüzden, psikologların çalışma alanlarının genişletilmesi isteniyor.
29 Mart'ta Resmî Gazete'de yayımlanan “Sağlık Meslek Mensuplarının Serbest Meslek İcrası Hakkında Yönetmelik” hakkında birçok meslek grubu görüş bildiriyor. Bu meslek grupları arasında hemşireler, ebeler, fizyoterapistler ve psikologlar yer alıyor. Psikologlar, yönetmeliğin mesleklerini nasıl etkilediğini tartışıyor.
Psikologlar, mesleklerini tanımlayan bir yasa olmadığı için psikolojik hizmetlerin denetlenmesinin zor olduğunu söylüyor. Yönetmelik, psikolog mesleği için bazı yeni kurallar getiriyor. Ancak Türk Psikologlar Derneği Başkanı Gökhan Malkoç, bu yönetmeliğin psikologlar için olumsuz sonuçlar doğurabileceğini ifade ediyor.
Malkoç’a göre, psikologlar için yasal bir tanımın olmaması, mesleklerini icra ederken zorluk yaratıyor. Ayrıca, klinik psikolog unvanı almayan psikologların terapi yapmasının engellenmesi nedeniyle birçok psikolog mağdur olabilir. Klinik psikolog olabilmek için yüksek lisans eğitimi gerekiyor. Ancak bu eğitim, birçok psikolog için erişilebilir değil.
Yönetmelik, klinik psikologlar için de bazı yeni düzenlemeler getiriyor. Örneğin, klinik psikologlar yalnızca bireysel olarak ya da üç kişilik ortaklıklarla çalışabilecek. Ayrıca, klinik psikologların terapi vereceği odaların belirli fiziksel şartlara uygun olması gerekiyor.
Türk Psikologlar Derneği, bu yönetmelikteki bazı maddelere itiraz ediyor. Örneğin, klinik psikologların sadece doktor reçetesi ile çalışabilmesi gibi sınırlamalar eleştiriliyor. Dernek, psikologların eğitimleri gereği kendi terapi planlarını yapabilmesi gerektiğini savunuyor.
Dernek, ayrıca ruhsat ve fiziksel şartlarla ilgili kuralların daha esnek olmasını istiyor. Bu süreçte, psikologların bağımsız bir şekilde çalışabilmesi için daha fazla destek ve süre istiyorlar.
Sonuç olarak, psikologlar yeni yönetmelik ile ilgili endişelerini dile getiriyor ve bazı maddelerde değişiklik yapılmasını talep ediyorlar. Yönetmelikteki bu değişiklikler, psikologların mesleki yaşamlarını önemli ölçüde etkileyebilir.
29 Mart’ta Resmî Gazete’de yayımlanan ve yürürlüğe giren “Sağlık Meslek Mensuplarının Serbest Meslek İcrası Hakkında Yönetmelik” hemşire, ebe, fizyoterapist gibi meslek gruplarını etkiliyor. Aynı zamanda psikologları da ilgilendiren önemli maddeler içeriyor. Bu yönetmelikteki düzenlemeler, psikologlar arasında tartışma konusu oldu.
Psikologlar, şu anda meslek tanımlarını ve etik sınırlarını belirleyen bir yasaları olmadığını ve psikolojik hizmetlerin yeterince denetlenemediğini düşünüyorlar. Türk Psikologlar Derneği Başkanı Gökhan Malkoç, yönetmeliği eleştirerek, psikoloji alanına kısıtlı bir perspektiften bakıldığını ve bunun hak ihlalleri yarattığını söylüyor.
Malkoç’a göre, 1219 sayılı Kanun’da psikolog tanımının olmaması, yönetmelikte psikologların statüsünü netleştirmeyi zorlaştırıyor. Bu belirsizlik, psikologların mesleklerini özgürce icra etmelerini güçleştiriyor ve halk sağlığı açısından da sorun yaratıyor.
Yönetmelik, terapi hizmeti sunmak isteyenlerin artık “klinik psikolog” unvanına sahip olması gerektiğini belirtiyor. Bu unvan, klinik psikoloji yüksek lisansı yapmış olanlara veriliyor. Malkoç, bu düzenlemenin, klinik psikoloji eğitimi almayan birçok psikoloğu mağdur ettiğini belirtiyor. Ayrıca, birçok psikologun yalnızca klinik psikolog yanında çalışabileceği bir sınırlama da getiriliyor.
Yönetmelikte klinik psikologlar için bazı yeni zorunluluklar da var. Klinik psikologlar tüzel şirket çatısı altında çalışamayacak ve en fazla üç kişilik ortaklıklarla kendi hizmet birimlerini kurabilecekler. Tanıtım ve reklam konusunda da kısıtlamalar getiriliyor. Her psikologun kendine ait bir ruhsatı ve uygulama odası olması gerekiyor. Ancak, bu odaların fizikî koşulları katı kurallara bağlanmış.
Klinik psikologlar artık sadece bir hekim tarafından teşhis konmuş kişilere terapi sunabilecek. Yönetmeliğe göre, şu an çalışan klinik psikologların üç ay içinde ruhsat başvurusu yapması ve 31 Aralık 2025’e kadar tüm standartlara uyması gerekiyor. Aksi takdirde, bu şartlara uymayan birimlerin kapatılması söz konusu.
Türk Psikologlar Derneği, yönetmelikteki bazı maddelere itiraz ediyor. Özellikle lisans mezunu psikologların "sağlık meslek mensubu" tanımına dahil edilmemesi, her psikolog için ayrı oda zorunluluğu ve klinik psikologların sadece hekim reçetesiyle çalışabilmesi gibi konulara yönelik itirazlar var. Ayrıca, yeni şartlara uyum süresi olarak verilen üç aylık dönemin yetersiz olduğunu düşünüyorlar ve bu sürenin en az 12 aya çıkarılmasını talep ediyorlar.
Bu süreçte TPD, ilgili bakanlıklarla temas halinde ve yönetmeliği daha uygun hale getirmek için çaba sarf ediyor. Aynı zamanda, psikologların iş olanaklarının artırılması ve ruh sağlığı hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması için de çeşitli çalışmalar yürütüyorlar. Türkiye’de her yıl yaklaşık 13 bin psikoloji mezunu olsa da, istihdamda sıkıntılar yaşanıyor ve halk sağlığı için psikologlara daha fazla alan açılması gerektiği ifade ediliyor.